Erik Erikson, gelişim psikolojisi ve psikanaliz alanında yaptığı çalışmalarla insanın yaşamında sekiz evre olduğunu öne sürer. Bu yaklaşım, günümüz araştırmalarına da ışık tutmuştur. İnsanların bu kuramı bilip benimsemeleri, kendi davranışlarını anlamada onlara büyük kolaylık sağlar. Erikson’un kuramı, bir insanın sağlıklı gelişebilmesini, bu sekiz evredeki çatışmaların çözülmesine bağlar. Hangi ölçüde bu çatışmalarla başa çıkabilirsek, yaşamda o denli başarıya ulaşmış oluruz. İçinde bulunduğumuz evredeki çatışmaları çözüp bir sonraki evreye geçebiliriz; sağlıklı olan da budur.

Erikson ayrıca kişilik bozukluklarının da bu yaklaşımla çözülebileceğini belirtir. Burada önemli nokta, kişinin hangi dönemde takılıp kaldığını anlamak ve o dönemin çatışmalarını çözmektir. Aksi takdirde, bu çözülmemiş çatışmalar kişinin psikolojisini tehdit eder. Şimdi size bu gelişim evrelerinden bahsedeceğim.

Psikososyal Gelişim Evreleri

  1. Temel Güven – Temel Güvensizlik (0-1 yaş)
    Dünyaya yeni gelen bir bebek için güvenin kaynağı annedir. Bu dönemde bebeğin ihtiyaçlarının karşılanması çok önemlidir. Karnı doyurulmalı, altı temizlenmeli, sevilmeli ve her ağladığında yanında olunmalıdır. Bu ihtiyaçların karşılanması, bebeğin temel güven duygusunun oluşmasını sağlar. Aksi takdirde, güvensizlik duygusunun temelleri atılır ve bu, ömür boyu sürecek bir sorun haline gelebilir.
  2. Özerklik – Kuşku ve Utanç (1-3 yaş)
    Bu dönemde çocuk, özerklik kazanmaya başlar. Ağlamak, istediklerini elde etme yöntemlerinden biridir. Eğer çevresi ihtiyaçlarına yeterince karşılık vermezse, çocuk kendinden şüphe etmeye başlar ve girişimlerde bulunmaktan çekinir.
  3. Girişimcilik – Suçluluk (3-6 yaş)
    Özerklik kazanan çocuk, çeşitli girişimlerde bulunur. Kendi yemeğini yeme, yeni şeyler keşfetme gibi girişimler önemlidir. Çocuğun bu girişimlerinin desteklenmesi, onun keşfetme arzusunu pekiştirir. Başarısızlık durumunda da cesaretlendirilmesi gerekir. Aksi takdirde, suçluluk ve utanç duyguları gelişir.
  4. Başarı – Aşağılık Duygusu (6 yaş – ergenlik)
    Çocuk okula başladığında, yeni bir toplulukla tanışır ve üretken bir döneme girer. Oyunları bir kenara bırakıp başarı için çalışmaya başlar. Bu dönemde çocuğun başarıları aile tarafından takdir edilmelidir. Başarısız ya da çalışmayan çocuklar ise teşvik edilmelidir; aksi halde aşağılık duyguları gelişir.
  5. Kimlik – Kimlik Karmaşası (Ergenlik)
    Bu dönemde kişi, elde ettiği birçok şeyden şüphe duymaya başlar. Olmak istediği ben ile hayal ettiği ben arasında kalır ve sürekli gelecek kaygıları yaşar. Bu endişeler biyolojik değişimlerle de ilişkilidir. Sağlam bir kimlik oluşumu için bu dönem sağlam geçirilmelidir; aksi takdirde kimlik karmaşası ileriki yaşlarda devam edebilir.
  6. Yakınlık – Yalıtılmışlık (17-30 yaş)
    Bu dönemde dış dünyayla olumlu bağlar kurmak oldukça önemlidir. İş, arkadaşlık ve ilişkiler önem kazanır. Bu ilişkilerin kalitesi ve kuvveti, bu dönemin sağlıklı geçirilmesine katkı sağlar. Aksi takdirde, kişi yaşamdan kendini izole edebilir.
  7. Üretkenlik – Durgunluk
    Bu dönemde üretkenlik, gelecek nesilleri yetiştirmek ve onlara rehberlik etmekle ilgilidir. Kişi sahip olduğu bilgileri gelecek nesillere aktardığında üretkenliğini gösterir. Aksi halde yalnızlık ve durağanlık dönemi yaşanabilir.
  8. Benlik Bütünlüğü – Ümitsizlik
    Bu, yaşamın son aşamasıdır. Geriye dönük hesaplar yapılsa da, telafisi olmayan olaylar kişide huzursuzluk ve endişeye neden olabilir. Yaşanan tecrübelerden ders çıkararak bu dönemi huzurlu geçirmek mümkündür.

Bu evreler, insanın gelişim sürecini anlamada büyük önem taşır ve her dönemin çatışmaları, sağlıklı bir yaşam için mutlaka çözülmelidir.

İşte bu sekiz gelişim basamaklarında bahsedilen her evrenin güzel geçirilmesi, yaşanılan çatışmaların çözülmesi gerekmektedir.

Deniz ALTUNTAŞ
Uzm. Klinik Psikolog